Safa Meyhanesi

İstanbul’un tarihi semti Fatih, yalnızca camileri, türbeleri ve tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda köklü mekanlarıyla da ünlü. Bu mekanlardan biri de kuşkusuz ki Safa Meyhanesi. 1879 yılında kurulan Safa Meyhanesi, İstanbul’un en eski meyhanelerinden biri olarak biliniyor ve hala geçmişin izlerini taşıyan atmosferiyle hizmet vermeye devam ediyor.

Safa meyhanesini ilk olarak Nihat Sırdar’dan duymuştum ve ardından deneyimleme fırsatım oldu. Meyhaneye adım attığım anda, bir zaman tünelindeymişim gibi hissettim. Mekanın dekorasyonu, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine uzanan zengin bir kültürel mirası yansıtıyor. Ahşap mobilyalar, eski tip masa örtüleri, duvarlarda yer alan nostaljik fotoğraflar ve tablolar, bu meyhaneyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden.

Atmosferinin yanısıra mutfağını da çok beğendim. Mezeler, balık ve et yemekleri bulmak mümkün.

Benim favorilerim;

Mezelerden patlıcan ezmesi, dolma, soya soslu uskumru, atom. Mevsimine göre mezelerde değişiklikler olabiliyormuş.

Ana yemek olarak ise köfte ve ciğer denedik ve her ikisi de çok iyiydi. El kesimi patates kızartması denildiğinde benim için akan sular durduğu için Safa meyhanesinin patates kızartmasından da istedik.

Benim favori tatlarımın yanısıra şiş kebap, pirzola, sote, kavurma gibi lezzetler ya da karides, kalamar, arnavut ciğeri gibi tatlar da menülerinde yer alıyor.

Safa Meyhanesi, güzel yemek yiyerek dostlarla keyifli vakit geçirmek için de ideal bir mekan. İstanbul’un kalabalığından ve gürültüsünden bir anda uzaklaşmak söz konusu. Meyhanenin sıcak atmosferi, samimi personeli ve geçmişi bugüne taşıyan dekorasyonuyla, burada saatlerce oturup, dostlarla derin sohbetlere dalmak mümkün.

Merkezi yeri nedeniyle araba ile gelecekseniz etrafında otopark bulunmuyor fakat meyhanenin valesi var. Valeye aracınızı verebiliyorsunuz, valenin de sabit bir ücreti bulunuyor.

Bana bu köklü mekan büyüleyici geldi ve güzel bir deneyim oldu. İstanbul gibi bir tarihi şehirde bu şekilde tarihi meyhanelerin hala yaşıyor olmasından çok mutlu oluyorum. Tarihimizi hatırlatan daha çok işletmenin böyle uzun yıllar ayakta kalmasını dilerim.

0 Shares:
Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

You May Also Like
Read More

Memoş Tantuni – Mersin

-Tantuni yenilecek… Mersin’e gelince mutlaka yapılacaklar listesinde benim için ilk sıralardadır. Mersin’in en ünlü yiyeceği diyebilirim. Şehirde tantuni…
Read More

Ihlamur Kasrı

Uzun zamandır hep önünden geçip gittiğim evime de çok yakın olmasına rağmen bir fırsat yaratıp içeriye girmediğim bir…
Read More

Çiya Sofrası

Çiya Sofrası Kadıköy’de Anadolu yemekleri yapan ve çok güzel yemekleri olan bir restoran. 1987 yılında Kadıköy çarşı içerisinde…
Read More

Yeniköy Kahvesi

Geçtiğimiz kış Yeniköy Kahvesi’ne birkaç kez yolumuz düşmüştü. Bu haftasonu Yeniköy’e gittiğimiz için önünden geçince aklıma geldi. Birkaç…
Read More

Şahika Meyhane

Cumartesi akşamı bir arkadaşımın doğumgünü vesilesiye Şahika meyhanedeydik. Şahika meyhane Galatasaray’da Akarsu sokakta bulunuyor. Akarsu sokak İstiklal Caddesi…